40 yıllık hekimden tıp isteyen öğrencilere tavsiyeler

Üniversite tercih maratonunda son düzlüğe girildi. Geleceğin sağlık ordusuna katılmak isteyen pek çok aday, aslında bir meslekten çok, bir yaşam tarzını da seçecek. Tıbbın hayat boyu sürecek bir yolculuk olduğunu belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, tıp fakültesi tercihinin test kitaplarının kapandığı, ama asıl sınavın başladığı nokta olduğunu söyledi. Bu mesleğin sıralamadan ibaret olmadığını ifade eden Erdöl, “Tıp aklın bilgisi, kalbin terazisidir. Tıbbı seçmek bir mesleği değil, bir hayat tarzını seçmektir. Sabahı olmayan nöbetleri, ertelenmiş uykuları, ama en çok da iyileşmiş bir hastanın duasını seçmektir. Bu yol, yalnızca zekâya değil, sabra, dayanıklılığa ve vicdana çıkar” dedi.

BİLGİYLE DEĞİL YÜREKLE YAPILIR

Uzun soluklu tıp eğitiminin, yoğun çalışma temposu ve sorumluluk bilinci açısından kritik bir karar olduğunu anlatan Erdöl, “Tıp, insanın insanla imtihanıdır. Bir kalbin son çırpınışına şahit olmak, bir annenin gözlerinde umudu görmek, bir çocuğun ateşini düşürmek. Yani hekimlik yalnızca bilgiyle değil, yürekle yapılan

bir meslektir. Tıp eğitimi ise bu ağır mesuliyeti taşımayı öğrenmenin ilk adımıdır” diye konuştu.

KARİYER DEĞİL KADER…

40 yılı aşkın hekimlik deneyimine sahip olan Erdöl, “Tıbbı seçenler bir meslek değil, ömür boyu devam eden bir adanmışlığı seçiyor. Her üniversite bilgi verir ama her üniversite iyi hekim yetiştiremez. Doğru fakülte seçimi ise dokunacağınız binlerce hayatın geleceğini etkiliyor” şeklinde anlattı.

KİMLER TIBBI TERCİH ETMELİ?

İyi hekim olmak isteyenlerin insanları, bilhassa çocukları, hayvanları ve bitkileri sevmesi gerektiğini vurgulayan Erdöl, yaratılan her şeyi yaratandan dolayı sevmenin ilk kural olduğunu vurguladı.

EMPATİ, DAYANIKLILIK, İLİME MERAK ŞART

Hastanın tahlil sonucunu değil, yüzündeki kaygıyı okuyabilenlerin hekimliği seçmesi gerektiğini anlatan Erdöl, “Yoğun ders programı, sınavlar, nöbetler. Bunları ancak sabırlı olanlar kaldırabilir. Tıbbı seçenler sabırlı, zorluklara dayanıklı ve disiplinli olmalı. Tıp sürekli değişen her gün yeni bilgilerin gün yüzüne çıktığı bir alan. Seçimini bu alandan yana yapanların bilime meraklı olması, yeni bilgiler öğrenmeye açık yaşaması şart” ifadelerini kullandı. Erdöl’e göre, stresi yönetemeyenler, empati yönü zayıf olanlar, uzun eğitime tahammül edemeyenler ve yoğun tempo yerine rahat meslek arayanlar hekimliği kesinlikle seçmemeli.

KADAVRA EĞİTİMİNİ SORUN Tercih maratonu

14 Ağustos’ta sona erecek. Tercihi tıp fakültesinden yana olanlara bazı tavsiyeler veren Erdöl, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakültenin sağlayacağı imkânlar, eğitim kalitesi ve mezuniyet sonrası açacağı yollar önemli. Temel tıp laboratuvarları ve anatomi mesleğin temelini oluşturur. Bu yüzden laboratuvarlarda deney imkanı ve bilhassa kadavra eğitimi, ileride büyük avantajlar sağladığı için tercih öncesi fakültelere kadavra eğitimi mutlaka sorulmalı. Tıp teoriden ibaret değil. Erken dönemde hasta görebileceğiniz, geniş kapasiteli araştırma ve uygulama hastanelerine sahip fakülteler, mesleki uyumu kolaylaştırır. Ayrıca eğitim verecek hocaların yetkinliği, öğrenciye yaklaşımı ve klinik deneyimi, tıp eğitiminin niteliğini ortaya koyar. Ülkemizde tıp eğitiminin kökleri 1827’de açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye uzanıyor. Bu köklü mirası geleceğe taşımak için tıbbı seçen gençlere en iyi eğitimi sunmak şart.”

BİLİMSEL ÜRETKENLİK ÖNEMLİ

    Tıp fakültesi tercihlerinde uluslararası imkanların yanı sıra akreditasyon, şehir ve yaşam koşulları, teknolojik altyapı da kritik öneme sahip. Henüz akredite olmamış yeni fakültelerin kadro, müfredat düzeni ve uygulama imkânlarının yakından incelenmesi gerektiğini hatırlatan Erdöl, “CWTS Leiden, QS World University Rankings, Shangai Ranking, Times Higher Education (THE) gibi uluslararası derecelendirme kuruluşları, üniversiteleri bilimsel üretkenlik, akademik itibar, araştırma etkisi ve uluslararası görünürlük açısından değerlendiriyor. Bazı üniversiteler genel sıralamada orta seviyede olsa da sağlık alanında çok önde olabiliyor. Ulusal sıralamalar olarak bilinen YÖK Atlas verileri, fakültelerin öğrenci tercih yoğunluğunu ve TUS başarı oranlarını gösteriyor” değerlendirmesi yaptı.

Related Posts

Tropikal fırtınalar sonrası kalp rahatsızlıkları arttı

Tropikal fırtınaların ardından kalp damar hastalıkları şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısı arttı.

Ömrü uzatmak için artık kadavralar devrede: Sağlıkta yeni aşama Antalya’da başladı

İleri yaştaki organlar artık kaderine terk edilmeyecek. Türkiye’de organ bağışı yetersizliği yüzünden her yıl binlerce hasta hayat kurtaran nakil fırsatını kaçırırken, Akdeniz Üniversitesi bu çıkmazı tersine çevirecek kritik bir adım attı.

Uzmanı uyarıyor: Soğuk suya aniden girmek kalp krizini tetikleyebilir!

Uzmanı uyarıyor: Soğuk suya aniden girmek kalp krizini tetikleyebilir!

Psikolog Üyenin İcap Nöbeti Zaferi

Psikolog olan bir hastane çalışanı için ‘icap nöbeti’ davası açan sendika, mahkemeyi kazandı. 

Yapay güzellik algısı yeme bozukluğuna sebep oluyor!

Prof. Dr. Esra Çöp, ergenlik çağındaki gençlerde hızla artan ‘Anoreksiya nervoza’ vakalarının en çok 14-18 yaş arasında ve kız çocuklarında görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Çöp, “Sosyal medyada yapay, gerçekçi olmayan ideal bir beden algısı yaratılıyor. Çocuklar da bu bedene ulaşmak için beslenmeleriyle ve yemeleriyle ilgili çok fazla oynuyorlar açıkçası. Yeme bozukluğu, sadece bir zihin ya da mide meselesi değil aynı zamanda gelişimi durduran, hayati risk barındıran bir durum” dedi.

TTB’den kürtaj engelleri tepkisi: ‘Kürtaj talepleri gerekçesiz reddediliyor’

TTB, isteğe bağlı kürtaj taleplerinin reddedilmesine karşı Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne yazı yazdı.