Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Onur Keskin, Türkiye’nin nörolojik hastalıklara tanı koyma ve tedavi etmede Avrupa’nın birçok ülkesinden ileri konumda olduğunun altını çizdi. Keskin, “Ne yazık ki bilimsel bilgiyi üretme noktasında ise aynı oranda başarılı değiliz. Nöroloji konusunda çalışan hekim ve sağlık personelinin çok yoğun olması, organizasyonel bazı yetersizlikler ve araştırma bütçelerinin kısıtlı olması bizi geride bırakıyor” dedi.
Ana teması “çocuk nörolojisi” olan Türk Nöroloji Derneği’nin 59. kongresine Türkiye’nin 81 ilinden nörologlar yoğun katılım gösterdi.
TANI VE TEDAVİ
Hekimlerin hemen her bölgede inmeye erken müdahale edip felçleri engelleyebildiğinin altını çizen Keskin, “SMA tanı ve tedavisi konusunda ciddi yol katettik. Alzheimer, Parkinson ve multiple skleroz gibi nörolojik hastalıklara tanı koyma ve tedavi etmede Avrupa’nın birçok ülkesinden ileri konumdayız” dedi.
Keskin, “Nöroloji konusunda çalışan hekim ve sağlık personelinin çok yoğun olması, organizasyonel bazı yetersizlikler ve araştırma bütçelerinin kısıtlı olması bizi geride bırakıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Gerekli ve yeterli imkânlar sağlandığında Türk hekimlerinin Covid-19’a bile çare bulduklarını vurgulayan Keskin, “Yeter ki insan gücü ve kaynaklar doğru şekilde kullanalım, çok daha başarılı olacağımıza şüphe yok” diye konuştu.
EN BÜYÜK ENGEL ŞİDDET
Türkiye’deki bilimsel ortamın gelişmesini engelleyen en önemli unsurun şiddet olduğuna dikkat çeken Keskin, “Sağlıkta şiddet ortamı özellikle iyi yetişmiş genç hekimlerin yurtdışına gitmesine ya da daha az yoğunluklu özel hastane ve muayenehanelerde çalışmasına yol açıyor” ifadelerini kullandı.