İnsanca yaşamak lüks, sadece ‘yaşamak’ çok zor! Borcun pençesinde hayatlar

2025 yılının ilk yarısında, Türkiye’de bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 1,2 milyonu geçti. Sadece Haziran ayında takibe düşenlerin sayısı yüzde 21 artışla 258 bine ulaştı. Bu dönemde bireysel kredilerde yasal takipteki kişi sayısı yüzde 38 artarak 738 bine, kredi kartlarında ise yüzde 37 artışla 883 bine çıktı.

Haziran sonunda bireysel krediler ve kredi kartlarından tasfiye olunacak alacaklar yüzde 176 artışla 212 milyar TL’ye ulaşırken, toplam takipteki kişi sayısı 4,1 milyonu aştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 4 Ağustos 2025 itibarıyla takipteki alacaklar 457 milyar TL’yi geçerken, takipteki kredi oranı yüzde 2,3 seviyesine yükseldi.

Konuyla ilgili Şişli Mecidiyeköy’de vatandaşlarla yapılan röportajda, kullanılan ifadeler dikkat çekti.

“ÇOK İCRA TAKİBİ BAŞLATILDI, MAAŞLARIMA HACİZLER Mİ GELMEDİ”

Ahmet Civek:

“Ben kredi kartı kullanıyordum. Zamanında canım yandı yemin ettim. Borçlarımızı bitirdik aklımız başımıza geldi. Maaş kartımıza göre paramız varsa seyahat ediyoruz, yemek yiyoruz. Paramız yoksa evimizde oturuyoruz. Hiç lükse kaçmıyoruz. Eşim evde yemek yapıyor. Bir çuval un alıyorum gözleme yapıyor, çörek yapıyor gayet güzel geçiniyoruz. Her-şey para demek değil ki. Bankalar arıyor, ben istemiyorum. Çünkü biz bilinçli tüketici olamadık hiçbir zaman. Banka kartı veriyor, hemen koşuyoruz bir yerlere bir şey almak için. Ama nasıl ödeyeceğiz onun hesabını yapamıyoruz. Onun için de bankaları suçlamıyoruz. Biz kendimizi suçluyoruz. Aşırı lüks merakımız var bizde kendimizi frenlememiz lazım. (Bana da) Çok icra takibi başlatıldı. Maaşlarıma hacizler mi gelmedi ama akıllandık.”

“ARTIK ASLA”

Güler Civek:

“Evime incir çubuğunu dikti o kredi kartı. Artık asla. Çok borcumuz vardı. Kartlar bizim iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Memlekette yerim olsun, oraya prefabrik ev koyarım orada yaşarım. Burada durmam. Artık kredi kartı kullanmam. Evime bile koymam. Kesinlikle bitti o artık.”

“DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIYOR”

Ali Güler:

“Millet artık denize düşen yılana sarılır gibi krediye sarılıyor. Artık bunun sonunun nereye varacağını ben de bilmiyorum. İstihdam yok, çalışma yok, iş yok, güç yok. Köylü köyünü bıraktı, çiftçi çiftçiliği bıraktı herkes şehre kaçıyor. Umduğunu bulamayınca ne yapıyor? Denize düşen yılana sarılıyor. Bu da çözüm değil. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. İş olanağı, istihdam, bir yatırım yapması lazım. Bu böyle gitmez. Çark böyle dönmez. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Artık neyin ne olacağını bilmiyorum. Sonumuz nereye varacak hayırlısı olsun. Ayağım kırık. İki ay yataktayım. Hep cepten gidiyor. Bunun sonrasının nereye varacağını bilmiyorum. Aldığım 14 bin 500 lira. Üç çocuk okutuyorum. Nasıl geçineceğim, nasıl yapacağım hesabını siz çıkarın. Zaten bir fatura 5-6 bin lira. Mutfak masrafı var, giyim kuşam var. Millet geçinemez zor.”

“BORÇSUZ YAŞAMAK DA MÜMKÜN AMA BU ÜLKE İÇERİSİNDE BİRAZ ZOR”

Serkan Karagöz:

“Kredi kartına ödeme yaparsınız ama onun bir de faizi var. Ne yapıyorlar? Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar ama bu borç yumağı gibi dağ gibi büyüyor. Ben de kredi kartı kullanıyorum. Borcum var ama borcun karşılığı da var. Yani aylık gelirim var benim. O nakit gelir karşısında ben kredi kartı borçlarımı ödüyorum. Bir de kredi kartını bilinçli kullanmak gerekiyor. Bilinçli kullanım yapmadığımız zaman bu sefer de ödeyemiyorsunuz. Bir de yaz ayı geldi. Herkes tatile çıkmak istiyor. Tatile çıkıyorlar ve sürekli kredi kartlarına yükleniyorlar. Nasıl olsa öderiz diyorlar ama maalesef hem günümüz ekonomik şartlarından dolayı hem de bilinçsiz kullanımdan dolayı ödeyemiyorlar. ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ sözüne ben kesinlikle katılmıyorum. Yani borçsuz yaşamak da mümkün ama bu ülke içerisinde biraz zor.”

“KİMSE BORÇSUZ YAŞAYAMAZ”

Bilge Kara:

“Herkes borçlu yaşıyor. Borçluların artması da çok normal. Bana icralık olduğum için kredi kartı vermiyorlar. İcralığım hepsinden uzun zamandır. O yüzden kullanamıyorum. Verseler yine kullanırım yine patlatırım. Borcum çok eski olduğu için faizleriyle falan hiç bilmiyorum. Varlık Fonu’na satmışlar. Ben de ödemiyorum. Bir şey olmuyor ödemeyince. Borçsuz yaşam olur mu? Herkes borçla yaşıyor. Devletler borçla dönüyor. Borç yiğidin kamçısıdır. Kimse borçsuz yaşayamaz. Kredi kartı benim için bir fırsat, avantaj.”

Related Posts

Trump ‘istifa etsin’ demişti: Intel CEO’sundan sürpriz ziyaret

Trump’ın milli güvenlik nedeniyle istifa etmesi çağrısında bulunduğu Intel CEO’suLip-Bu Tan ABD Başkanı Trump’ı ziyaret edecek.

TMSF kayyum olarak atadığı kanalı satışa çıkardı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Flash Haber TV Ticari ve İktisadi Bütünlüğünü 84 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkardı.

İntel CEO’su Lip-Bu Tan, istifa çağrısının ardından Trump’ı ziyaret edecek

İntel CEO’su Lip-Bu Tan, istifa çağrısının ardından Trump’ı ziyaret edecek

Yüzyılın Don Olayı Elazığ’ı Vurdu

Elazığ’da 10 dönümlük bahçede hasat zamanı sadece bir çürük elma yetişti, büyük zarar yaşandı.

Adalet Bakanı Tunç Kumluca’da Toplu Açılış Törenine Katıldı

BAKAN TUNÇ, BARTIN KUMLUCA’DA TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDIAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bolu ve Zonguldak programlarının ardından Bartın’ın Ulus ilçesi Kumluca beldesine geldi.

İlk teklif 15 Ağustos’a kalırsa pazarlık süresi de kısalacak: Emekçiyi bekleyen tehlike

Yaklaşık 6 milyon memur ile memur emeklisinin sözleşme görüşmelerinde hükümet bu hafta ilk teklifini sunacak. Eğer teklif 12 Ağustos değil de 15 Ağustos cuma günü gelirse araya hafta sonu girecek. Cumartesi-pazar günü de müzakereler devam edecek ancak hükümetin hafta sonu yeni teklif vermesi beklenmiyor. Geriye yeni teklif ve müzakereler için sadece 2 gün kalıyor.